İnternet çağında sosyal medya, hiç şüphesiz dünyada edebiyat olmak üzere tüm sanat dallarını icra eden sanatçılar için bir vazgeçilmez oldu. Öyle ki genç sanatçılar ilk ürünlerine ilk hayranlarını sosyal medya aracılığı ile buluyor, ilk eleştirilerini sosyal medya aracılığı ile alıyor; kısacası sosyal medya ile şekilleniyor, evriliyor ve gelişiyor.
Bu parçadan hareketle sosyal medya ile ilgili olarak;
I. Sanata olumlu etkileri vardır.
II. Edebiyata olumsuz yansımıştır.
III.Sanatçılara yapılan eleştiriler olumsuz yöndedir.
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
Barselona, sadece Avrupa’nın değil, dünyanın en güzel şehirlerinden birisi. Barcelona şehri, Akdeniz’in harika havasını her bir mahallesinde hissedebileceğiniz, tarihe ve sanata doyabileceğiniz, geceleri eğlenmekten ve mutluluktan havalara uçacağınız nadir yerlerden. Öyle ki ----------- Bu şehirde gezilip görülecek ve yapılacak o kadar çok şey var ki say say bitmez aslında.
Bu parçada boş bırakılan yere, düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
Coşku ve heyecan insanidir. Edebi metinlerin üreticisi ve tüketicisi de insandır. Dolayısıyla genel olarak sanat, özel olarak edebiyat insani olanı büsbütün dışlayamaz ve metni insansızlaştıramaz. Edebiyat insani olanı dışlayarak soyuta ve soyutlamaya yönelirse, metinlerde okurun çabalarıyla asla doldurulamayacak anlam boşlukları oluşur. Okurlar da anlam boşluklarını dolduramadıkları metinleri dışlar. Modernizmin metni insansızlaştırma çabalarının aşıldığı söylenebilir. Dolayısıyla metni insansızlaştırma tasarısı başarısız bir teşebbüs olarak kalmıştır.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
Klasikleri okumamak için sıralanan bahanelerden ilki hacimleriyle, "bitmek bilmeyen sayfalarıyla" ilgili olur genelde. Gündelik hayat zaten giderek kaotik hale gelmişken; okumak çoğu insan için toplu taşımaya, seyahatlere, kahve aralarına, pazar sabahlarına ertelenen bir eyleme dönüşmüşken; hacmiyle korkutan, üstelik okurdan ciddi emek talep eden kitapları bitirmek de büyük bir meseleye dönüşmüş durumda. Kalın ciltli klasikler masadan kaldırılıp tatillere, boş zamanın bolca olduğu zamanlara saklanır çoğu kez, tatiller de “hafif kitaplar”la geçip gidince en başa dönülür.
Bu parçada yazar aşağıdakilerin hangisinden yakınmaktadır?
Yabancı bir edebiyat eserini elinize aldığımızda yaptığımız ilk şey, arka kapağındaki yazıyı okumak, belki bir kaç sayfasına göz gezdirmektir. Yazarı da tanıyorsak sorun yoktur; kitabı alırız. Oysa ---------------- Bence çevirmenin de özgün eser sahibi olan yazar kadar yeni yaratılan eser üzerinde hakkı var! Peki, Türkiye’de okur onları, yani çevirmenleri ne kadar tanıyor, önemsiyor, biliyor? Yanıt veriyorum: tanımıyor, bilmiyor, önemsemiyor.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
I. Bu bahçelerin amacı hastaları, hastanelerin ve tedavi merkezlerinin soğuk ve stresli ortamından bir nebze olsun uzaklaştırabilmek ve tedavi sürecini kısaltmak.
II. Günümüzde bazı sağlı merkezleri vücudumuzu iyileştirirken aynı zamanda ruhumuza da iyi gelecek “terapi bahçeleri” oluşturmaya çalışıyor.
III. Hatta bazı sağlık merkezleri işi biraz daha ileri götürerek baştan aşağıya yenilikçi bir mimari tarzda tasarlıyor bahçelerini.
IV. Öyle ki içinde mis kokulu çiçekler, kıvrıla kıvrıla giden patika yollar, yeşillikler, derelerden akan tertemiz sular ve daha birçok şey var.
V. Bu bahçelerin gerçekten tedaviye yardımcı olup olmadığını merak ediyorsanız birçok bilimsel çalışma terapi bahçelerinin tedaviyi hızlandırdığını kanıtlıyor.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden bir paragraf oluşturulmak istenirse hangisi baştan dördüncü olur?
Kapı kenarlarında, duvar köşelerinde ya da pencere diplerinde kısacası evimizin birçok yerinde davetsiz misafirlerle karşılaşabiliyoruz: örümcekler. Evde örümcekle karşılaşma fikri kulağa pek hoş gelmiyor olabilir. Ancak uzmanlar evlerde görülen örümceklerin genellikle zararsız türler olduğunu hatta evin temizliğine katkıda bulunduğunu belirtiyor. Bu örümcekler çoğunlukla evlerde istenmeyen diğer küçük canlıları ve sivrisinekleri yiyor. Aralarında ölü taklidi yaparak başka örümcekleri yiyenler dahi var. Bu nedenle evde örümcek gördüğünüzde onu dışarı atmadan önce bir kez daha düşünün.
Bu parçaya göre “evde görülen örümceklerin dışarı atılmamasının” nedeni nedir?
(I) Kültürümüzde “el almak” şeklinde sıkça kullanılan bir deyim var. (II) Bu deyim beni her zaman etkilemiştir çünkü deyimin alt satırlarındaki önermenin toplum yaşamımız için hayati bir öneme sahip olduğunu biliyorum. (III) Bu alt metinse bana göre deneyim ve bu deneyimi aktarmayı ifade ediyor. (IV) Ortalama 80 yıllık ömrümüzde ne çok şey görüyor, neler neler öğreniyoruz. (V) Deneme yanılma yoluyla, kimi zaman hatalar yaparak bir işin en doğru yapılış şekline vakıf hale geliyoruz.
Bu parça ikiye ayrılmak istenirse ikinci paragraf hangi cümleyle başlar?
Hayatta en önemli konudur bence. Tecrübe olmadan yapılan şeyler eksik şeyler oluyor ister istemez. Tecrübesiz hayat olmaz ama biz evlatlarımıza tecrübeyi fazla görüyoruz. Bir şeyi deneyerek, bozarak, dökerek, yanılarak o şeyi çözebilme şansını vermiyoruz. “Aman evladım onu yapma, aman evladım bunu yapma!” diyerek çocuklarımızı kilitlememek gerekir.
Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine yanıt olarak söylenmiş olabilir?
Müziği duymayanlar, dans edenleri deli zannederler. Evet, bu durum gezmek için de geçerli. Neden gezdiğiniz anlaşılmadığı sürece yaptığınız bunca yolculuk sadece zaman ve para kaybı olarak görülebilir. Gezmek sadece yeni yerleri görmeye yarayan bir faaliyet değildir. Gezdikçe görürsün, gördükçe tanırsın, tanıdıkça ön yargıdan ve ötekileştirmekten sakınırsın. Sakındıkça da kendini tanırsın. Tanıdıkça dünyanın daha yaşanır bir yer olması için adımlar atarsın. Buna ihtiyacımız var, dünyanın buna ihtiyacı var. Haydi yollara!
Bu parçadan hareketle “gezmek” ile ilgili olarak;
I. İnsanları tanımanızı sağlar.
II. Kendinizi tanımanızı sağlar.
III. Özgüveni artırır.
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
Aşık Veysel’in
Kulak ver sözüme dinle vatandaş
Uyma laklak edip gülüşenlere
Meşgul eder seni işinden eyler
Karışırsın tembel perişanlara
Adım at ileri geriye bakma
Bir sağlam iş tut da elinden bırakma
Saçma sapan sözler hep delip takma
Allah'ın yardımı hep çalışanlara
mısralarında aşağıdakilerden hangisi vurgulanmıştır?
İnsanların sıkça yaptığı “yemeğini paylaşmak” diğer canlı türlerinde ender rastlanan bir durum. Kurtlar, aslanlar, bazı kuş türleri, böcekler ve yarasalar yiyeceklerini paylaşıyor. Ancak yalnızca genetik akrabaları ve tünek arkadaşlarıyla. Bilim insanları yiyecek paylaşımını bir özgecilik göstergesi olarak değerlendiriyor ancak bu davranış en çok birbiriyle yakın akraba olan hayvanlar arasında görülüyor. -----------
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilebilir?