Oxford Üniversitesi'nde Profesör Simon Lovestone tarafından yürütülen çalışmada eşsiz Alzheimer hastalığına sahip olan tek canlının insanlar olmadığı ortaya çıktı. Yunuslarda da bu hastalığın izlerine rastlandı. Aynı zamanda Oxford Üniversitesi'nde bir araştırmacı olan Lovestone: "Alzheimer hastalığının insan beyni dışında başka bir beyinde tam gelişmiş halde belirtilerini bulmak çok nadir bir şeydir. Böyle açık bir kanıtın yani beyinde bulunan protein plaklarının ve düğümlerinin vahşi bir hayvanda Alzheimer hastalığı ile ilişkilendirilmiş olması ise bir ilk" dedi.
Bu parçadan “Alzheimer” ile ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir?
Şairin şiirleri teknik açıdan sağlamdır. Şiirlerinde neredeyse bir tane bile fazla kelime yoktur. Buna rağmen şiirlerinde her okuru farklı bir hayal dünyasına götürebilecek kadar da anlam zenginliği vardır.
Aşağıdakilerden hangisi parçada sözü edilen şairin şiir tekniğini özetler?
İlk dönem modern Türk şiirinde işlenen belli başlı temalardan biri de yaşama sevincidir. Bu tema, 1840 sonrası değişim ve başkalaşım geçiren şiirimizin ilk bakışta göze batmayan izleklerinden biri olmuştur. Diyebiliriz ki modern batılılaşma sonrası şiirimizde hem tanınan, döneminde ve bugün de bilinen metinlerin satır aralarında işlenen, yerini ilk planda belli etmeyen yaşama sevinci teması, hemen her devir ya da ekole mensup şairlerin yaklaşım biçimlerinden biri olarak işlenmeye devam etmiştir.
Bu parçada “yaşama sevinci teması” ile ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmiştir?
Gazeteci:
(I)--------
Çevirmen:
— Altyazı çevirilerimi saymazsak, evet, öyle.
Gazeteci:
(II)--------
Çevirmen:
— Harry Potter serisi her şeyden önce çeviride baskı altında yaratıcılık konusunda hızlandırılmış bir kurs gibiydi! Matthew Arnold, gazetecilik için “Telaş içinde edebiyat,” demiş olabilir ama böyle hacimli işlerde bu kadar kısa sürelerde iş teslim etmek tabiatıma epey aykırı aslında. Fakat özellikle Azkaban Tutsağı bana böyle bir baskı altında odaklanma ve yaratıcılığın illa ki körelmediğini, aksine yer yer sivrilebildiğini bile gösterdi. Şaşırtıcı bir keşifti benim için. Ayrıca edebi çevirinin kendisi, okur olarak edebiyatla ilişkinizi epey bir biçimlendiriyor, adeta neyin nasıl doğup nasıl yoğurulduğunu düşünürken kelimelerin ve cümlelerin, dilin, ifadenin ta derinliklerine, ruhuna bakıyorsunuz. Dolayısıyla her şeyden öte Harry Potter benim en çok, söze ve dile bakışımın gelişip olgunlaşmasını sağladı sanırım.
Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir?
Olağaüstü Bir Gece, Stefan Zweig’in çok okunan eserleri arasında başı çekmese de yazarın en ilginç yapıtlarından biri olduğu söylenebilir. Zweig, Olağanüstü Bir Gece’yi yazarlığının en verimli zamanında, dönemin önde gelen sanatçılarını evinde ağırladığı Salzburg’da yazmıştır. Anlatı, dıştan bir müdahale ile başlar, yazar 1914’te şehit olan bir Baron’un yazı masasında bulunan notlarını, ailenin isteği üzerine gözden geçirir ve yayımlanmasını sağlar. İlk paragraftaki açıklamanın ardından yazar bir daha dönmemek üzere kenara çekilir ve anlatıyla baş başa kalırız.
Bu parçadan “Olağanüstü Bir Gece” adlı eser ile ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir?
Kapkara bir gecenin kucağındayım. Yıldızlar suskun, küskün ve utangaçlar. Ay bile bulutların ardına gizlenmiş, sıkıntılı, mahzun. Bir ses geliyor uzaktan, yaban ellerden, meçhul topraklardan… Yoksa bir piyano mu bu çalan, uzaklardan…
Bu parçanın anlatımında,
I.Görme
II.İşitme
III.Dokunma
duyularından hangilerine yer verilmiştir?
Aras Nehri Kuş Cenneti’nde Türkiye’nin 486. kuş türü bulundu: Basra kamışçını. Türkiye’de daha önce görülmemiş ve küresel çapta soyu tehlikede olan Basra kamışçını, ülkenin önemli kuş cennetlerinden ve Doğu Anadolu’nun en çok kuş türü kaydedilmiş noktası olan Iğdır Aras Nehri Kuş Cenneti’nde halkalandı. Aras Nehri Kuş Cenneti’nin 290., Iğdır’ın 328. ve Türkiye’nin 486. kuş türü olan Basra kamışçını, Türkiye’de düzenli görülen büyük kamışçının yakın akrabası.
Bu parçada “Basra kamışçını” ile ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmiştir?
Jüpiter, devasa boyutunun yanı sıra ekvatorunun güneyinde girdap gibi dönen parlak kırmızı fırtınasıyla da biliniyor. Dünya’yı tek parça hâlinde rahatça yutabilecek fırtına, Büyük Kırmızı Leke olarak adlandırılıyor. Büyük Kırmızı Leke, yüzyıllardır Jüpiter’in bulutlu çehresinin demirbaşı ve Güneş Sistemi’nin de en bilindik ögelerinden biri. Ama her şeyin bir sonu var: Büyük Kırmızı Leke küçülüyor; yakın tarihli bazı haberler de önümüzdeki 10 veya 20 yıl içinde tamamen yok olabileceğini söylüyor.
Bu parçadan hareketle “Büyük Kırmızı Leke” ile ilgili,
I.Jüpiter’de yer alan bir fırtınadır.
II.Dünya’yı yok etme olasılığı vardır.
III.Zamanla küçüldüğü tespit edilmiştir.
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
Süperkahramanlar önyargıları saf dışı bırakıyor. Geçtiğimiz yıl çizgi roman satışlarının bir milyar dolara ulaştığı Kuzey Amerika’da alışılmışın dışındaki karakterler önemli rollere bürünüyor. Bu kapsayıcı dünyadaki kahramanların bazıları yeni. Ama ünlü karakterler ve markalar da biçim değiştiriyor. Marvel’de şimdi siyahi bir Örümcek Adam ve kadın bir Thor var; Archie Comics’in çok ırklı karakteri Harper şimdi bir engelli.
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir?
(I) Ürdün Vadisi’ndeki kazılarda elde edilen yeni bulgular, bölge sakinlerinin günümüzden 7.500 yıl öncesinde Akdeniz diyetini uyguladıklarını gösteriyor. (II)Arkeolojik kazılarda ortaya çıkan yiyecek kalıntıları, Akdeniz diyetinin 7.500 yıllık bir geçmişi olduğunu ortaya koyuyor. (III)Yiyecek kalıntıları fasulye ve zeytin türleri, buğday, arpa ve evcilleştirilmiş hayvan türlerine ait et gibi türlerden oluşuyor. (IV) Et kalıntılarının bir mangal çukuru içerisinde keşfedilmiş olması, bilim insanlarına göre burada bir tür şölen gerçekleştirilmiş olma ihtimaline işaret ediyor. (V)Akdeniz diyetinin ortaya çıkışının yeni bir elit sınıfın bölgede yerleşmesi ve avcılığın sona ermesiyle aynı zamana denk geldiğini belirten Rosenberg, Tel Tsaf’taki bulguların 1000 yıl öncesinde, av etinin bölge sakinlerinin diyetinde önemli bir role sahip olduğunu, takip eden yüzyıllar içerisinde ise avcılığın öneminin azaldığına dikkat çekiyor.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır?
(I)Deha ve deliliğin arasındaki çizginin çok ince olduğu hep söylene gelmiştir, gerçek böyle midir? (II)Gerçek böyle olmamalıdır, deha delilik değildir, çünkü toplumlar, dehalar tarafından keşfedilmiş yeniliklerin ve düzenlerin getirdiği rahatlıktan yararlanarak, mutluluk ve refah dolu yaşama olanağına kavuşabilmektedirler. (III) Dâhilerin zaman zaman çevrelerinin anlamakta zorlanabileceği ama doğruluğu geç anlaşılabilen buluşları ve sentezleri vardır. (IV) Dâhiler bilinen gerçeklerin ve içinde bulunulan zamanın ötesini görebilen, anlayabilen zihinlere sahip oldukları için alışılmış şeylerin dışında şeyler söyleyebilir, olayları alışılmışın dışında yorumlayabilirler. (V)Bu onların anlaşılmasını başlangıçta zorlaştırabilir, hatta ömrü boyunca kendisini çevresine anlatamayabilir de ama bu deli oldukları anlamına gelmez.
Bu parçanın ana fikri numaralandırılmış cümlelerden hangisinde verilmiştir?
(I)Çift başlı mavi bir köpekbalığı fetüsü 2008 yılında Avustralya açıklarında, annesinin rahminde keşfedildi. (II) Bilim insanları, her geçen gün mutasyona uğramış bu balıklarla daha fazlasıyla karşılaşıyor. (III) Araştırmalara göre bu tür genetik anomalilerin nedeni aşırı avlanma olabilir. (IV)Çift başlı köpekbalıkları filmlerden fırlamış gibi duruyor; ancak bu canlılar gerçekten de var. (V) Üstelik bilim insanlarının söylediğine göre dünyanın dört bir yanında –ve çok daha sık– görülüyorlar.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istenirse ikinci paragraf hangi cümleyle başlar?